https://e-edusci.com/index.php/edusci/issue/feedASES EDUSCI (INTERNATIONAL JOURNAL OF EDUCATIONAL SCIENCES) ISSN: 2822-68442024-10-31T13:00:27+03:00Editöraseseducation@gmail.comOpen Journal Systems<p>Our journal is an international, peer-reviewed, indexed and scientific journal in which original research articles contributing to the field of education are published. Publication language is Turkish and English. It started its broadcasting life in December 2021. The first issue after this date will be published on 20 December 2022 and will continue with 2 issues per year in the following years as March, June, September, and December.</p> <p>Papers on the following topics are accepted at ASES EDUSCI:<br />Described as the Basic Branches of Education; Educational Administration, Educational Supervision, Educational Philosophy, Educational History, Educational Economics, Educational Sociology, Educational Planning, Educational Psychology, Psychological Counseling and Guidance, Preschool Education, Special Education, Adult Education, Public Education, Measurement and Evaluation in Education, Research Methods in Education and Techniques; Educational Technology; Curriculum Development in Education etc.<br />Described as Field-Science Education Branches of pedagogy;<br />• Within the scope of Science and Mathematics Education; Science Education, Mathematics Education; Chemistry Education, Physics Education, Biology Education, Astronomy Education, Engineering (Construction, Electricity, Electronics etc.) Education, Computer (Artificial Intelligence, Internet of Things etc.) Education, Agriculture (Agriculture) Education, Fisheries Education, Livestock Education etc.<br />• Within the scope of Health Sciences Education; Medical Education, Nursing Education, Veterinary Education, Pharmacy Education, Dentistry Education, Physical Education, Sports Education, Public Health Education etc.<br />• Within the scope of Fine Arts Education; Theater Education, Performing Arts Education, Photography Education, Film Education, Graphic Education, Painting Education, Sculpture Education, Music Education, Opera Education, Traditional Arts Education, Design (Ceramic, Glass, Textile etc.) Education etc.<br />• Within the scope of Social Sciences Education; Social Studies Education, Social Services Education, Psychology Education, Law Education, History Education, Anthropology Education, Geography Education, Sociology Education, Psychology Education, Philosophy Education, Religious Education, Economy Education etc.<br />• Within the scope of Language Education; Turkish Education, English Education, Chinese Education, Russian Education etc.<br />In addition, other articles are published, provided that they are related to education. Manuscripts that reach the journal, which are out of the specified scope and do not comply with the writing principles, are rejected by the decision of the editor or the editorial board without the need for referee evaluation and returned to the author(s).</p>https://e-edusci.com/index.php/edusci/article/view/20DISLALIA IN LEARNING DISABILITY2024-05-15T10:37:15+03:00murat balcımuratbalci@aydin.edu.trNur Melike ŞİMŞEKnmelikesimsek@stu.aydin.edu.tr<p>Language is a complex structure that people use to communicate. Each individual's use of language depends on his or her personal experiences, culture, family and environment. Therefore, the development of language may differ from person to person. Language development in children progresses rapidly from birth. Babies begin to lay the foundations of language by reacting to the sounds coming from their environment. In the first months, these reactions usually take the form of crying and vocal imitations. Over time, babies develop their vocabulary and begin to use simple sentences. Language errors are normal during this period and help the development of children's language skills. One should speak fluently to children from infancy, that is, the speech described as "baby speech" should not develop between the individual and the child. If we talk about learning disabilities, which are studied in the field of special education around the world; Learning disability is difficulty in acquiring and delay in using skills such as listening, speaking, arithmetic writing, reading and understanding. Learning disability is not a disease but a developmental delay. There are five different sub-branches of learning disabilities: Dyslexia, Dysgraphia, Dyscalculia, Dyspraxia and Dyslalia. Dislali is a new concept in the world and is not yet fully known in our country. It causes individuals with dyslexia to have phonetic irregularities, pronunciation problems, difficulty in producing or changing sounds during speech. When an individual has this disability, he or she cannot communicate, causing damage to the social-emotional area. Although the exact cause is unknown, it is thought to be a deficiency caused by damage to the brain. In individuals with dyslexia, we encounter symptoms such as retardation in language development, hyperactivity, and weakness in concept development. It is possible for the individual to be exposed to environmental and peer bullying due to this deficiency. When an individual encounters such situations, communication problems arise and it is possible for the individual to lack self-confidence, feel uneasy and confused due to the inability to maintain emotional control. In order to improve the disability, it is important that experts, families and teachers act together to prepare individual education programs suitable for the individual and to continue the education process in this way.</p>2024-06-20T00:00:00+03:00Copyright (c) 2024 ASES EDUSCI (INTERNATIONAL JOURNAL OF EDUCATIONAL SCIENCES) ISSN: 2822-6844https://e-edusci.com/index.php/edusci/article/view/16İBN SİNA FELSEFESINDE VARLIĞIN MAHİYETİ2023-12-18T19:08:28+03:00ALKIM BURAK YÜCELERofcbrk@gmail.com<p><strong>Özet</strong></p> <p>İbn Sina'nın varlık felsefesini ele alan bu makalenin temel amacı, filozofun varlık ve mahiyet kavramlarına yönelik temel düşüncelerini açıklamak ve anlamaktır. Makale, İbn Sina'nın ontolojik perspektifini ortaya koymak ve onun varlıkla mahiyet arasındaki ilişkiyi nasıl kavramsallaştırdığını anlatmak üzerine odaklanır. İbn Sina'nın varlık felsefesinin ana hatlarını çizerek, varlığın temel niteliklerini ve varlık ile mahiyet arasındaki ilişkiyi aydınlatmaya çalışır. Aynı zamanda, İbn Sina'nın varlık düzeylerini sınıflandırma yöntemini ve varlıklar arasındaki neden-sonuç ilişkilerini nasıl değerlendirdiğini ele alarak, filozofun evrenin yapısını anlama çabasını vurgular.</p> <p>İbn Sina'nın düşüncelerinin tarihsel ve felsefi bağlamını da ele alarak, onun düşünsel mirasının nasıl şekillendiğini ve ilerleyen dönemlerdeki düşünce akımlarına nasıl etki ettiğini açıklamayı amaçlar. İbn Sina'nın varlık felsefesi, Orta Çağ İslam dünyasındaki düşünce geleneği üzerindeki etkisiyle birlikte, genel olarak felsefe tarihindeki yerini vurgular.</p> <p>Bu şekilde, makale, İbn Sina'nın varlık felsefesinin ana hatlarını çizerek, filozofun düşünce sistemini anlamak ve değerlendirmek isteyen okuyuculara odaklanmış bir inceleme sunmayı amaçlamaktadır. İbn Sina, Orta Çağ İslam dünyasının önde gelen filozoflarından biridir ve varlık felsefesi konusundaki düşünceleri önemli bir etki bırakmıştır. İbn Sina'nın varlığın mahiyeti üzerine geliştirdiği düşünceler, ontolojik bir derinlik taşımaktadır.</p> <p>İbn Sina'nın varlık felsefesinin merkezinde, varlığın mahiyeti ile bu mahiyetin varlıkla ilişkisi bulunmaktadır. Ona göre, varlık ve mahiyet birbirinden ayrılamaz bir birliktelik içerisindedir. Varlık, bir şeyin gerçek varoluşunu temsil ederken, mahiyet ise o şeyin niteliklerini ve özünü ifade eder. İbn Sina, varlığın temel özellikleri üzerinden evrenin temel yapısını anlamaya yönelik bir çaba içerisindedir.</p> <p>Filozof, varlıkları farklı düzeylere ayırarak bir sınıflandırma yapar. Fiziksel varlıklar, zihinsel varlıklar ve ilahi varlık gibi ayrı düzeylerde varlıkların bulunduğunu savunur. Bu sınıflandırma, İbn Sina'nın evrenin çeşitli yönlerini anlama çabasının bir yansımasıdır.</p> <p>Ayrıca, İbn Sina varlıklar arasındaki neden ve sonuç ilişkilerine de odaklanır. Her varlığın bir nedeni olduğunu savunur ve bu nedenler arasında bir hiyerarşi bulunduğunu düşünür. Bu perspektif, evrenin düzeni ve yapısını anlamak adına İbn Sina'nın metafizik anlayışını ön plana çıkarır.</p> <p>İbn Sina'nın varlık felsefesi, Orta Çağ İslam dünyasındaki düşünsel geleneği etkilemiş ve aynı zamanda batı dünyasındaki Scholastic düşünce geleneğine önemli katkılarda bulunmuştur. Filozofun bu düşünceleri, genel olarak felsefe tarihinde derinlemesine bir etki bırakmış ve ontoloji konusunda ileri düzeyde bir anlayış geliştirmiştir.</p> <p><strong>Anahtar kelimeler</strong>: İbn Sina, Varlık, Mahiyet</p>2024-06-20T00:00:00+03:00Copyright (c) 2024 ASES EDUSCI (INTERNATIONAL JOURNAL OF EDUCATIONAL SCIENCES) ISSN: 2822-6844https://e-edusci.com/index.php/edusci/article/view/28ÇARLIK DÖNEMİNDE KAZAK TOPRAKLARINDA UYGULANAN DİL POLİTİKASI2024-10-31T13:00:27+03:00Mira SADVAKASSOVAinfoases@gmail.comMustafa TALASinfoases@gmail.com<p>Çarlık döneminde Kazak topraklarında uygulanan dil politikaları, genel olarak Rus İmparatorluğu'nun yönetim ve entegrasyon stratejilerinin bir parçası olarak şekillenmiştir. Bu politikalar, yönetimi altındaki Kazak Türklerinin kültürlerinin asimile edilmesi amacını gütmüş ve Rusça'nın Kazak halkı arasında yaygınlaştırılması hedeflemiştir. Bu nedenle, Kazak topraklarında misyonerlik faaliyetlerini uygulamaya başlamıştır. Çarlık Rusyasının yürüttüğü dil politikaları sonucunda, Kazak toplumu üzerinde Rusçanın etkisi artmış, Kazak Türklerinin dil ve kültürlerinin korunması ve sürdürülmesi zorlaşmıştır. Bu süreç, Kazak Türklerinin milli kimliklerinin korunması ve dilin özgünlüğünün sürdürülmesi açısından birçok zorluğu beraberinde getirmiştir. Ancak milliyetçi Kazak aydınları ile devlet adamları Çarlık yönetiminin uyguladığı politikalara tepki göstermiştir. Kazak Türkçesinin gelecekteki durumuyla ilgili endişe duyan milli aydınlar Kazak Türkçesi ile ilgili bazı kararlar alarak birtakım faaliyetlere girişmiştir. Bu çalışmada, Çarlık döneminde Kazakistan’da uygulanan dil politikaları arka planlarıyla ortaya konmaya çalışılmış ve Kazak aydınlarının Kazak Türkçesinin gelişimi ile ilgili yaptığı mücadeleleri üzerine durulmuştur.</p>2024-06-20T00:00:00+03:00Copyright (c) 2024 ASES EDUSCI (INTERNATIONAL JOURNAL OF EDUCATIONAL SCIENCES) ISSN: 2822-6844https://e-edusci.com/index.php/edusci/article/view/23Engelli Birim İç Paydaş Çalıştayı İncelemesi: Engelsiz Fikirler Çalıştayı Örneği2024-05-30T16:45:29+03:00Sumeyra Ozdemirsozdemir@fsm.edu.trKudret DOĞANinfoases@gmail.comEbru CANinfoases@gmail.com<p><em>Obstacles can be defined as an external factor that makes it difficult for individuals to move. This definition can be interpreted as the meaning of the word "disabled" to refer to individuals who face many obstacles due to their special needs. The Council of Higher Education (YÖK) has established units in higher education institutions to facilitate the lives of individuals who face obstacles in higher education institutions. In this context, the disabled student units of the universities established within this framework organize trainings on these issues, develop assistive technologies, and support innovative approaches in order to provide academic, social, and physical access to university environments for disabled students who are receiving higher education, to take necessary precautions and make improvements. In addition, universities have the purpose of producing knowledge, developing approaches, and making policy contributions on issues that concern society. These contributions can be considered as raising awareness, providing solutions, and developing new approaches in order to eliminate the obstacles that society creates for people with special needs. It is also stated as a responsibility by the Regulation on Consultation and Coordination of Disabled Students in Higher Education Institutions that all universities established by YÖK should work in this sense. Making the mentioned studies to the desired extent will ensure the elimination of obstacles and the spread of accessibility. Thus, academic, social, and physical accessibility will spread accessibility culture by moving from university to society. When it is aimed for accessibility to be a culture in different dimensions, it is essential to carry out educational and awareness-raising studies in universities. Taking all these into account, different accessibility workshops are organized in universities. In this research, FSMVÜ Accessible Ideas Workshop - 3, which was held with internal stakeholders, was examined. The aim of the research is to measure the impact of the internal stakeholder participation workshop organized by the Accessible FSMVÜ Unit on the participants. The measurement was carried out with the staff and students who participated in the FSMVÜ Accessible Ideas Workshop, which was organized to ensure accessibility in education, space, and socio-cultural activities. A survey was sent to 134 academic, administrative staff, and students by researchers about the contributions of the workshop. 28 workshop participants voluntarily answered the survey questions without disclosing their identity. These answers were analyzed by content analysis from among qualitative research methods. According to the research results, the workshop has raised awareness of accessibility problems and solutions, provided new information, removed prejudices and transformed incorrect information, and encouraged new studies. It was found that conducting workshops with internal stakeholders is beneficial in teaching and reminding participants about their roles in accessibility and gaining new roles. It is recommended to increase the number of workshops and similar studies in order to spread the accessibility culture within and outside the institution.</em></p>2024-06-20T00:00:00+03:00Copyright (c) 2024 ASES EDUSCI (INTERNATIONAL JOURNAL OF EDUCATIONAL SCIENCES) ISSN: 2822-6844https://e-edusci.com/index.php/edusci/article/view/19Yatılı Bölge Ortaokullarının Etüt Saatleri Ve Boş Zaman Etkinliklerinin Öğrenci Gözünden Değerlendirilmesi 2024-04-01T15:32:51+03:00eyüphan BAHADIReyuphanbahadir@gmail.com<p>Toplumda var olan sosyal grupların ekonomik, sosyal, ulaşım ve teknolojik alt yapıları aynı düzeyde değildir. Özellikle kırsal bölgede yaşayan insanların bu imkânlara erişimi daha kısıtlıdır. Tüm bu dezavantajlı durumları ortadan kaldırmak, kırsal bölgede yaşayan öğrencilere fırsat ve imkân eşitliğini sağlamak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yatılı bölge ortaokulları açılmıştır. Yatılı bölge ortaokulları ile birlikte kırsal kesimde yaşayan öğrencilerin daha etkili ve kaliteli eğitim hizmetleri almalarına olanak tanınmıştır. Bu çalışmada yatılı bölge ortaokullarında öğrenim gören öğrencilerin etüt saatleri ve boş zamanlarını nasıl değerlendikleri konusunda anlayış geliştirmeyi amaçlamıştır. Çalışmanın örneklem grubunu Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan bir ilin ilçesinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir yatılı bölge ortaokulu öğrencileri oluşturmaktadır. Bu okulda öğrenim gören toplam 127 öğrenci bulunmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından oluşturulmuş yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. görüşme formunda açık uçlu olmak üzere toplam yedi soru bulunmaktadır. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Veriler analiz edilerek temave kodlar şeklinde oluşturularak frekans tabloları ile birlikte gösterilmiştir. Çalışma sonucunda yatılı bölge ortaokullarında öğrenim gören öğrencilerin boş zamanlarında sportif, kültürel ve akademik uğraşlarla zaman harcadığı görülmüştür. LGS’ye hazırlanan öğrencilerin etüt saatleri konusunda ve çalışma odalarında belli sıkıntıların olduğunu dile getirmişlerdir. Bunun yanı sıra yatılı bölge ortaokulu öğrencilerinin sosyal sorumluluk projelerinde görev almak istedikleri ve sokak hayvanları için gerekli adımların el birliği ile atılması noktasında üzerlerine düşen görevleri yerine getireceklerini belirtmişlerdir. </p>2024-06-20T00:00:00+03:00Copyright (c) 2024 ASES EDUSCI (INTERNATIONAL JOURNAL OF EDUCATIONAL SCIENCES) ISSN: 2822-6844https://e-edusci.com/index.php/edusci/article/view/24Özel Eğitim Öğretmenlerinin Öğretimsel Liderliği2024-06-12T20:39:11+03:00Nalan Gizem Giyiknalan_qizem@hotmail.comOktay Gezeroktay.gezer067@gmail.com<p><strong>Özet</strong></p> <p>Lider, belirlenen bir amaç doğrultusunda bir araya gelmiş insanların yönlendirilmesine ve güdülendirilmesine katkı sağlayan, onlara yol gösteren kişidir. Hedefe ulaşmada yönlendirici özelliği ile liderlik birçok meslek alanında oldukça önemlidir. Bu mesleklerden biri de öğretmenliktir. Öğretmenlik mesleğinin toplumun ilerlemesine en büyük katkıyı sağladığı kaçınılmaz bir gerçektir. Toplumdaki bireylerin her yönden gelişmesini sağlayan öğretmenler daha küçük yaşlardan itibaren bireylere öğretim liderliğini yapan en önemli kişilerdir. Toplumda birçok farklı özellikteki bireyin varlığı düşünüldüğünde burada gözümüze çarpan bir gerçek de vardır ki o da özel eğitimdir. Akranlarından farklı gelişim özellikleri gösteren özel eğitim öğrencilerine liderlik yapmak, günümüzün dikkat çekilmesi gereken noktalarından biridir. Bu noktadan hareketle araştırmanın amacı, özel eğitim okullarında görev yapan özel eğitim öğretmenlerinin öğretimsel liderliklerini ortaya koymaktır. Araştırmada geçmişten gelen ve olağan bir şekilde devam eden olayın ya da durumun ayrıntılı bir şekilde detaylandırılarak betimlenmesini sağlayan betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Bu araştırmanın evrenini; 2023-2024 eğitim öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan özel eğitim öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise ülke genelinde Milli Eğitim Bakanlığının bünyesinde kamu kurumlarında görev yapmakta olan seçkisiz olmayan (rastgele olmayan) örnekleme yöntemlerinden amaçlı örnekleme yöntemi ile belirlenmiş olan 300 özel eğitim öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri toplanırken öncelikle katılımcıların demografik bilgilerine ilişkin kişisel bilgileri 'Kişisel Bilgi Formu' doldurularak alınmıştır. Özel eğitim öğretmenlerinin öğretimsel liderlik becerilerine ulaşabilmek için ise 'Öğretmenlerin Öğretimsel Liderlik Rolleri Ölçeği' nden yararlanılmıştır. Bu araştırmada veriler SPSS 20.0 (Statistical Package for Social Sciences) programı ile analiz edilmiştir. Verilerin analizlerinde sayı, yüzde, ortalama ve standart sapma gibi betimsel istatistiksel metodlar kullanılmıştır. Verilerin analizi yapılırken kullanılacak olan yöntemin belirlenmesi için verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine bakılmıştır. Yapılan analizlerde öğretimsel liderlik ölçeğinin tamamı ve alt boyutları incelendiğinde genelde öğretimsel liderlik alt boyutlarına ait değerlerin yüksek düzeyde bir farkındalığa sahip olduğu ortaya konulmuştur. Bu da özel eğitim öğretmenlerinin eğitim öğretim süreci içerisinde belirlenen öğretimsel liderlik özelliklerini yerine getirerek öğrenen bireylerin gelişime ve toplumun bir üst düzeye çıkarılmasına katkı sağlandığını göstermektedir.</p> <p><strong>Anahtar Kelimeler: </strong>Liderlik, Öğretimsel Liderlik, Özel Eğitim, Özel Eğitim Öğretmeni</p>2024-06-20T00:00:00+03:00Copyright (c) 2024 ASES EDUSCI (INTERNATIONAL JOURNAL OF EDUCATIONAL SCIENCES) ISSN: 2822-6844